Ana Sayfa ESENLER GÖKSU: İBB YÖNETİM KURAKLIĞI YAŞIYOR”

GÖKSU: İBB YÖNETİM KURAKLIĞI YAŞIYOR”

Okunma Sayısı 304
0

 

İBB AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, Ekrem İmamoğlu’nun 500 günlük karnesini açıkladı. Göksu, “İBB Yönetim kuraklığı yaşıyor” dedi.

İBB AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını almasından bu yana geçen 500 günün karnesi çıkardı. Göksu, başarısızlıklarla dolu olduğunu ifade ederek ‘İstanbul’un yönetilmediğini ve yönetilemediğini hep beraber görüyoruz.’ dedi.

M. Tevfik Göksu İBB Meclisi konuşmasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 500 günlük performansını değerlendirerek yönetim zafiyetine dikkat çekti.

Göksu İBB Başkanını ve yönetimiyle ilgili zaman zaman değerlendirmelerde bulunduklarını ve bunu yaparken zaman konusunda hassas davrandıklarının altını çizerek “Bunu yaparken insaf ve adalet duygularıyla hareket etmeye özen gösterdik. Çünkü bir Belediye Başkanının şehrin fiziki ve sosyal çehresine bir şeyler katabilmesi için zamana ihtiyacı olduğunu biliyorduk. Bu süre içerisinde yaptığımız değerlendirmeler ve eleştiriler, Sayın başkanın zaman ve imkana bağlı olmayan tavır, davranış ve icraatlarıyla ilgiliydi. Bir yandan sayın Başkan’ı performans anlamında değerlendirmek için süre verirken, diğer yandan da dünyanın en hareketli metropollerinden olan İstanbul’un ihmale gelmeyeceğini de defalarca ifade ettik” dedi.

“AKIBETİ 500 GÜNDE BELLİ OLDU”

Süleyman Demirel’in sözünden alıntı yapan Göksü “Bu şekilde yaklaşık 500 gün geçti. Hatırlarsanız, Sayın Süleyman Demirel hep şunu vurgulardı: bir siyasetçinin vizyonu ilk 100 günde, akıbeti de ilk 500 günde belli olur. Artık, İBB’nin Başkan ve yönetiminin performansını doğrudan değerlendirme zamanı gelmiştir.” dedi.

BU DÖNEMİN ADI: YÖNETİM KURAKLIĞI

İlk 500 günün sonundan oluşan tabloyu “Bir yönetim kuraklığı” oalrak tanımlayan Göksu “Bunun bir göstergesi ve yansıması olarak, ulaşımda, içme suyunda, atık yönetiminde, çevre konusunda ve pek çok konuda uluslararası iyi örnekler ortaya koymuş ve örnek gösterilmiştir. Ayrıca, vatandaşın yaşam memnuniyeti ölçümlerinde ise İBB yıllarca hep en yüksek sonuçları almıştır. Bugün ise, maalesef yönetime yakın araştırmacıların anketlerinde bile, en alt rakamlarda seyretmektedir. Şimdi yapılması gereken ise, bu vizyonların düzenli aralıklarla güncellenmesi ve her bir segmentte en tepede yer almak için özel projeler geliştirmek ve bunları bir an önce hayata geçirilmesidir.” ifadelerini kullandı.

Tevfik Göksu’nun açıklamaları şöyle:

Eylül ayı, malumunuz olduğu üzere aynı zamanda olgunlaşma ve hasat mevsimidir.

Ama baharda toprağa tohum atmazsanız, yazın sıcağında alın teri dökmezseniz, güzün toplayacak bir hasadınız olmaz.

Bereket için, hasat elde etmek için, akıl yorup, alın teri dökmek gerekir. Üzerine alın teri dökülmemiş toprağın kuraklaşması kaçınılmazdır.

İşte biz de, İstanbul açısından bereketli olmasını umduğumuz yeni bir döneme başlarken, önce geride bıraktığımız dönemin nasıl geçtiğinin kısa bir değerlendirmesini yapmak, sonrasında ise, İstanbul’un geleceğine dair perspektifimizi ve gündemimizin ne olması gerektiği konusunda fikirlerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sayın Başkan Değerli Meclis Üyesi Arkadaşlarım ve aziz İstanbullular

İBB Başkanı, mazbatasını alalı yaklaşık 500 gün olmuş. Yani aradan yaklaşık olarak 1,5 yıl geçmiş. Bu geçen zaman içerisinde bu kürsüden ve farklı mecralardan, İBB Başkanını ve yönetimiyle ilgili zaman zaman değerlendirmelerde bulunduk

Bunu yaparken insaf ve adalet duygularıyla hareket etmeye özen gösterdik. Çünkü bir Belediye Başkanının şehrin fiziki ve sosyal çehresine bir şeyler katabilmesi için zamana ihtiyacı olduğunu biliyorduk. Bu süre içerisinde yaptığımız değerlendirmeler ve eleştiriler, Sayın başkanın zaman ve imkana bağlı olmayan tavır, davranış ve icraatlarıyla ilgiliydi.

Bir yandan Sayın Başkan’ı performans anlamında değerlendirmek için süre verirken, diğer yandan da dünyanın en hareketli metropollerinden olan İstanbul’un ihmale gelmeyeceğini de defalarca ifade ettik.

Bu şekilde yaklaşık 500 gün geçti. Hatırlarsanız, Sayın Süleyman Demirel hep şunu vurgulardı: bir siyasetçinin vizyonu ilk 100 günde, akıbeti de ilk 500 günde belli olur.

Artık, İBB’nin Başkan ve yönetiminin performansını doğrudan değerlendirme zamanı gelmiştir.

Bu bağlamda, 500 günün sonunda, ortaya çıkan tablo şudur ki, İBB’ de, bir yönetim kuraklığı yaşanmaktadır. Bu süreçte herkesin ki (sizi desteklemiş olanlar da dahil olmak üzere) sorduğu temel soru şudur:

“İstanbul, belediyecilik anlamında gerçekten yönetiliyor mu?

Bu süre içerisinde yaşananlara baktığımızda, maalesef İstanbul’un yönetilmediğini ve yönetilemediğini hep beraber görüyoruz.

Çünkü bir şehri yönetmek demek;

Kurumsal hafızayı ve aklı yok etmek demek değildir,

İnsan kaynaklarıyla oynamak demek değildir, (yani, binlerce insanı işten atıp, yerlerine partizanca atamalar yapmak değildir)

Yatırımları durdurmak değildir. Öz kaynak üretmek yerine sadece borçlanmayı ikame etmek değildir.

Ya da hiç icraata dönüşmeyen göstermelik çalıştaylar düzenlemek değildir.

Diyet siyaseti gütmek değildir.

Polemik üretmek değildir.

Reklamcılık ve algı siyaseti ile oyalanmak değildir.

Ve günün sonunda, iş yerine bahane üretmek, sızlanmak ya da şov yapmak,

hiç ama hiç değildir.

Bunlar ancak kenti yönetememenin ürettiği semptomlar ve manipülasyonlar

olabilir.

Peki İBB yönetimi, İstanbul için bir yönetim vizyonu ortaya koymadığına göre,

neyi yönetiyor? Neyi iyi yönetmeye odaklanıyorsunuz

İBB yönetimi şu dört şeyi yönetiyor:

  1. Kendi yanlışları ve elitist tavırları sebebiyle uzun yıllar boyunca ne yerel ne de genel siyasette yönetme şansı bulamamış bir partinin belediye başkanı olarak, öncelikle partisi içerisindeki “biriken beklentileri” yönetmektedir.
  2. Sayın başkan ve adamları, kendi siyasal kariyer hedefleri açısından parti içi ve parti dışı ittifaklarını ve parti içi rakipleriyle ilişkilerini İBB imkânları ile yönetmektedir.
  3. Sayın Başkan, İBB’yi, 25 milyar bütçesi olan bir reklam ajansı gibi görerek , bu imkanla kişisel PİAR’ını yönetmektedir.
  4. Başarısızlıkları ve yönetememe sorunu ortaya çıktıkça da, algı yönetim modunu açıp, yalan ve manipülasyonlarla algıyı yönetmektedir.                                                     

 

CEVAP VER

Lütfen yorum yazınız
Lütfen adınızı giriniz